Için basit anahtar bakara nasil oynanir örtüsünü

Oyle ya, pagasina az buçuk Bati uygarligi bula§mi§ kırık dökük bir mebus kizmm onuruna haysiyet katacak bir profesor bile bulunsun bu torende. Berenarı okuyup yazmi§, azıcık oynayip gizmi§ ki§iler de bulunsun. Oglan tarafina ‘bak bizde elan neler var diyebilsin Mujgan... Birkag vakit once Aysel’in bir yandan bilmem ne meyan§tirma kitabini kari§tirip, bir taraftan da sigarasinin dumanlarini havaya puskurte puskurte soyledikleri bunlar. Namevcut saydigi, sirt dondugu birtakim adlari nicedir ilk yol agzina alarak. Bu adlari zikretmek zorunda kaldigi igin de kendine ofkelenerek bir yandan... Ben bile durmu§um, o en taninan marifet adami sesimle “ölümlü kitaplardan ve kursulerden pir yere indi mi, artik batsan da, giksan da yurursun.

O eli tuttum. Caddeler, sokaklar boyunca yuruduk. nazikçe bir kar altinda saatlerce yuruduk. Mektuptan hig soz etmedim. O da soz etmedi. Hig aşk sozu etmedik. Bir yasagi ustumden kaldirip atmam basitçe bir §ey degildi ki. Eli elimde, amma ben mecmu “Bak kizim”la ba§layan sozler soyluyorum ona. Babasinin adini hig anmiyorum, lakin babasi gibilere kar§i du§uncelerimi her zamankinden de buyuk bir ofkeyle siraliyorum.

ilter gittikten kisa bir sure sonrasında kantine çarliston, uzun ve kisa siyah sagli bir kiz geldi. Onu seger segmez ba§imdan yukari bir sicaklik gikti.

Sıfır, tutmayan bir §ey var. Seziyorum. Her §eyi bir bir sordum da kendime, Sami ve bilmedigim arkada§larinin bulduklari ‘dayanak kapisi’ran nasil bir kapi olabilecegini hig sormadim. Düşünmek Sami’nin geldigi akşam co§an duygularim bunu engellemi§.

“ikidir soruyorsun ve tam da adamina soruyorsun. Kendin Ercan demi§tin ya? Yok, sen demedin. casino oyna Yoksa sen mi dedin? Demin surdan gegen tavusku§u kadar bir kadin ‘Ercan’ima maa§cenabıhak’ dedi.

Girdigim lokantada hacısı hocası kendi havasindaydi. Sözde dü adim ilerlerinde bir sava§ olmuyor ve sanki ben o bombardimanlarin, ugak ve tamamen seslerinin arasindan, olumun kiskacindan siyrilip gelmiyordum.

Yirmi dü ya§, her gün en son dakikada birinin ortaya gikacagini, kendisini gune§li guzel gunlere dogru gekip goturecegini umabilir.

MEHMET FARAÇ/ Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını ve ellardan aldıklarını satan AKP’liler, bu tablodan utanmıyor mu?.. (TAMAMI)

Boyle bir §eyler diyebilir bana; orkestraya ilk olarak, kısaca dugun mar§indan once, Harp Okulu Mar§i’ni evet da Kore Gazileri’ni galmalarini soylememi isteyebilir emekli albay Erturk, damadin dayisi. O isterse gayrimümkün. Ben istersem, sima zahmetli albayimizin kendisi igin bir §ey istedigini anlamaz.

Bu sozler kulagima kuguk higkiriklar kadar garpiyor. Sonrasında imparator’in bozgun ordular kumandaninin sesini gagri§tiran sesi:

Garsonun pe§ine takilmi§ti. Gitti sanmi§tim. Kulagimda, asil kendisinin milimi milimine ayik sesini i§ittim:

Hizla bir sona dogru kaydigimi duyuyorum. Burada yalnizliktan igim kaziniyor. Bir parkin kizgin beton duvari ise canimi almaya yetmiyor.

FİLİZ CEMSU/ “Dalgaları hakkındalayan gemiler gibi...” şemsin sofrasına hoş geldin Uzun aka!-(TAMAMI)

Kurtulu§umuzu muteakip maneviyat izniyle Tokyo’evet gonderiliyorduk. Tokyo. O görüntü kenti bu kez büsbütün gorebilecegim diyerek askeri ugakta yuregim firlayacakmi§ halde garpiyordu. Fuji-Yama’yi Ginza Caddesi’ni, bu caddenin binbir mülevven i§iklarini siteye ulaşalım gorecek, Japonlarin kadinli erkekli yikandiklari Atami hamamlarinda ben bile yikanacak, imparatorluk saraylarini gorecektim.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *